Susmak

Heybemde biriktirdiğim sözcükleri vagonlar gibi art arda dizmek maharetinden yoksun olduğum zaman dilimlerini yaşarken , konuşmaya yeğlediğim susmak ne güzeldir bilir misiniz a dostlar ?

Konuşmak ne kadar zor diye düşünür de böyle zamanlarda, dilimin ucundan çıkmak için debelenen kelimelerin birbiri ile itişip kakşışmasından mütevellit içimde çıkan arbedenin dayanılmaz, sessiz gürültüsünde yapayalnız buluveririm kendimi. Ve işte öyle zamanlarda yine, dünyanın benden geri kalanında neler olup bittiği tamamıyla önemini yitirmiş , bedenim kalabalıklar içerisinde olsa da bu durum içsel yalnızlığıma hiç bir türlü etki etmemektedir.

Biraz zaman geçince, önce dilimden dökülüvermek için onca çaba sarfeden, birbiri ile itişip kakışan kelimeler, birbirleriyle barışıp duruluverirler ve ben bu bahsi geçen yalnızlığa alışmaya başladığımda bir kürsü kurarım, içimde yavaştan toplanmaya başlayan kalabalığa karşı.Sonra kelimeler de birbirleriyle anlaşmış gibi ardı ardına sıraya diziliverirler en büyüleyici bir şekilde. Kalabalık da artık toplanmıştır içimdeki boşluğa ve kürsüye çıkıp konuşmamı beklemektedir herkes heyecanla.


Öyle şeyler söylerim ki! Yani öylesine sıralanmıştır ki kelimeler , hiç kimsenin kaçarı kurtuluşu yoktur bu cümlelerden. Konuşmam boyunca kulaklar ve gözler vicdana kestirmeden giden birer yol gibidir adeta.

İşte böyle güzeldir susmak...

Yorumlar

Popüler Yayınlar