Süleyman Efendi

Mütemadiyen kullandığı kelimeleri mütemadiyen kurduğu cümlelerinin harcıydı adeta
ve bu cümleler de mütemaiyen anlattığı olayların taşı toprağı..
Ee duvar örmek zor zanaat..
Gündelik yaşamın içinde bazı anlarda büyük düşünür, büyük konuşurdu ama yine de mütemadiyen küçük hesaplar yapardı.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye yazık..

Lümpen takımından ve mütecaviz davranışlarından pek şikayetçiydi, tıpkı başparmağındaki nasırı gibi.
Suyun akıp yatağını buluşunu seyretmeyi pek sevmezdi amma ballandıra ballandıra da ırmakları,nehirleri anlatmaktan büyük haz duyardı,
Garip adamdı vesselam..
Birlikte susmanın kıymeti anlaşılır şey değildi onun için

Sussa hesap yapar, hinlik düşünür, engel olamazdı içindeki şeytana
Oysa bir salıverseydi kendini şöyle rahatça
Akşamüstünün ince ayazı yüzüne vururken,
Ağaçların dökülen yapraklarından çıkan hışırtılar anlatmıyor muydu herşeyi ?

Sığ denizlerde gemi yüzdürmeye çalışmak değildi de onunkisi,
Fırtınalı engin denizlere yelken açmak da değildi hani.
Öyle alelade bir insandı işte
Senin gibi , benim gibi...
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye...